Dünya ekonomisinde 1980’li yıllarda başlayan ticari liberalizasyon süreciyle birlikte gelişmekte olan ülkeler ithal ikameci sanayileşme politikalarını terk etmiş ve ihracata yönelik büyüme stratejisini benimsemişlerdir. Dış ticaretteki bu strateji değişikliğinden sonra ülkeler için önemi oldukça artan ihracatın, çeşitli makro ekonomik göstergelere olan etkisi de araştırmacılar açısından merak konusu olmuştur. Gelişmekte olan ülkelerin pek çoğunda olduğu gibi Türkiye ekonomisinde de benzer bir süreç yaşanmıştır. Türkiye’nin 1980 yılında yaklaşık 3 milyar dolar düzeyinde olan ihracatı, 2020 yılında 170 milyar dolar seviyesine kadar yükselmiştir. Türkiye toplam ihracatının yüzde doksanından fazlası ise sanayi sektörü tarafından gerçekleştirilmektedir. Bu çalışmada Türkiye’nin sanayi sektöründeki ihracat ve istihdam ilişkisi 1991-2019 dönemi için ampirik olarak incelenmiştir. Çalışmada kullanılan veriler Dünya Bankası veri tabanından temin edilmiştir. Ampirik yöntem olarak Fourier tabanlı FKPSS ve FADF birim kök testleri ile Hatemi-J (2011) Asimetrik Nedensellik Testi tercih edilmiştir. Birim kök testinden elde edilen bulgular serilerin birinci farklarında durağan olduklarını göstermektedir. Asimetrik nedensellik testi sonuçları ise “ihracata ilişkin pozitif şoklar istihdamda ortaya çıkan pozitif şokların nedeni değildir” ve “ihracata ilişkin negatif şoklar istihdamda ortaya çıkan negatif şokların nedeni değildir” hipotezleri reddedilmektedir. Buna göre ihracattaki artış veya azalışlar, istihdamda ortaya çıkan aynı yönlü değişimlerin nedeni olarak kabul edilmektedir.
İhracat İstihdam Fourier Birim Kök Testi Asimetrik Nedensellik Testi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi, İşletme |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Eylül 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |