Alışveriş merkezi yatırımı ve yeni mağaza açılış süreçlerinde, yatırımcıların ve perakendecilerin kira sözleşmeleriyle kurduğu iş birliği önem arz etmektedir. Ancak Türkiye’deki mevcut kira sözleşmesi sürecinde sorunlar olduğu görülmektedir. Teknoloji ile bilgi temelli stratejiler ortaya koyulması ve alışveriş merkezi projelerini yatırımcı ve perakendecilerin tam uyum içinde geliştirebilmesi açısından yetersizlik vardır. Ayrıca kiranın belirlenmesi de mağaza ciro potansiyeline endekslenmiştir. Halbuki küresel bir dönüşüm geçiren perakendede artık cironun ötesinde kavramlar gündemdedir. Değişen tüketici istek ve ihtiyaçları ve çoklu kanal deneyimi, Türkiye’de de kira sözleşmelerini yeniden ele almayı gerekli kılmaktadır. Bu doğrultuda, işbu çalışma beşli Likert ölçeğine dayanan yeni bir kiralayan-kiracı iş birliği dokümanı ortaya koymakta ve ciro verisine ek olarak “ekonomik karşılık” konseptini öne sürmektedir. Bu yeni konseptin değişkenleri sırasıyla “marka bilinirliği”, “marka itibarı”, “marka sinerjisi”, “tüketiciye dokunma” ve “sergi alanı olma” şeklinde irdelenmiştir. İşbu dokümanda kiracılar gerek projelerin genel melekelerini gerekse de kendileri için uygunluklarını da değerlendirmektedir. Sonuçta şeffaf ve ölçümlenebilir bilgi temelli kararların önü açılmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İşletme |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020Cilt: 12 Sayı: 3 |