Employee, worker, laborer, personnel and even human resource; which people do all these descriptions define? Which one of these is “pastoral” or “natural” human being? More clearly, how can a human being protect his/her pastoralism in the organizational environments which are designed according to the relations of production? Do the organizations fictionalized according to the principle of mechanic operation have ecological environment suitable for “natural human”? The search for the answers of these questions constitutes the main purpose of this study. The main hypothesis of this corporate study is that human beings are standardized in organization and all organizational structures and they become the operational objects; therefore they contradict with their authentic nature. In this study, it is taken as a goal to analyze the “human-organization” relation with regard to its pastoralism by deciphering how the working order in organizations is operated within the frame of a power network mechanism. The study asserts a claim the fact that a “subject” in the organizational environment is re-installed against his/her pastoral nature and turned into an “employee” or a “worker” means he/she becomes a production object; and in the study it is tried to problematize the tragic story including the transformation of a human being removed from his/her authentic nature and turned into a production apparatus within an operational network contrary to his/her characteristic of being a human.
İşgören, çalışan, işçi, emekçi, personel hatta insan kaynağı, bütün bu adlandırmalar hangi insanı tanımlamaktadır. Bunlardan hangisi “pastoral” veya “doğal” insandır? Daha açık bir ifade ile üretim ilişkileri esasına göre tasarlanmış örgütsel ortamlarda insan pastoralliğini nasıl koruyabilir? Mekanik işleyiş esasına göre kurgulanmış örgütler “doğal insan” için elverişli ekolojik çevreye sahip midir? gibi soruların cevabını aramak bu araştırmanın temel amacını oluşturmaktadır. Bu kuramsal çalışmanın temel varsayımı, örgütlerde ve tüm örgütlü yapılarda insanların standartlaştırıldıkları ve operasyon nesnesi haline getirildikleri, dolayısıyla kendi otantik doğalarına aykırı düştükleri yönündedir. Çalışmada örgütlerin çalışma düzeninin bir iktidar ağı mekanizması çerçevesinde nasıl işletildiği deşifre edilerek, “insan-örgüt” ilişkisi onun pastoralliği açısından analiz edilmeye çalışılmaktadır. Araştırmada örgütsel ortamlarda “özne”nin kendi pastoral doğasına aykırı bir şekilde yeniden kurularak “işgören”leştirilmesinin veya işçi”leştirilmesinin, bir üretim nesnesi haline getirilmesiyle aynı anlama geldiği iddiasında bulunularak, insanın otantik doğasından uzaklaştırılıp, insan olma vasfına aykırı bir işleyiş ağı içinde üretim aparatına dönüştürülmesinin trajik öyküsü analiz nesnesi haline getirilmeye çalışılmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İşletme |
Bölüm | Derleme Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Temmuz 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016Cilt: 8 Sayı: 3 |