With the development of the idea of nationalism, the world witnessed great changes like never before. XIX. Humanity, which was divided over religious elements until the 19th century, has since been differentiated by the language it speaks and the culture it lives in. The arguments of nationality and nationalism, which were also the basis for the emergence of the political structure called the nation-state, eventually turned into a social pathology (social disease) that would spread to societies. However, these cases of social pathology called fascism or Nazism are often confused with genuine nationalist arguments, sometimes on purpose, sometimes spontaneously. The aim of this study is to reveal that there is a definite difference between the ideology of nationalism and fascism and Nazism in order to avoid this confusion. According to the method followed to achieve this aim; First of all, it has been shown how the world is atomized by dividing into nations on the grounds of the principle of nationalities and self-determination, and it is aimed to emphasize the necessity of the idea of nationalism in its pure form by showing this atomization as a reason. After that, it has been tried to show why this philosophical basis can be confused with pure nationalism arguments when combined with ethno-centric (we-centrist) thought, by referring to the philosophical origin of the nationalism approach ideologically and its separation into two main branches. As a result of the discussion, it was concluded that the two concepts were clearly separated from each other in terms of purpose. While preparing the study, published and unpublished academic studies and some copyrighted works were used, including secondary sources.
Milliyetçilik fikrinin gelişmesiyle dünya daha önce görmediği kadar büyük değişikliklere sahne olmuştur. XIX. yüzyıla kadar dini unsurlar üzerinden ayrışan insanlık, bundan sonra konuştuğu dil ve yaşadığı kültür üzerinden bir ayrıma uğramıştır. Ulus-devlet adı verilen siyasal yapının ortaya çıkmasına da temel olan milliyet ve milliyetçilik argümanları, nihayetinde toplumlara sirayet edecek bir sosyal patolojiye (toplumsal hastalığa) dönüşmüştür. Ne var ki bu faşizm ya da Nazizm adı verilen sosyal patoloji durumları çoğu zaman gerçek milliyetçi argümanlar ile, bazen kasıtlı olarak, bazen kendiliğinden olmak üzere karıştırılmıştır. Bu çalışmanın amacı ise bu karışıklığı önlemek adına, milliyetçilik ideolojisi ile faşizm ve Nazizm arasında kesin bir fark olduğunu ortaya koymaktır. Bu amaca ulaşmak için takip edilen yönteme göre; öncelikle milliyetler prensibi ve self-determinasyon gerekçeleriyle dünyanın milletlere ayrılarak nasıl atomize edildiği gösterilmiş ve bu atomizasyon sebep gösterilerek saf halde olan milliyetçilik fikrinin gerekliliği vurgulanmak istenmiştir. Bundan sonra ise ideolojik olarak milliyetçilik yaklaşımının felsefi kökenine ve iki ana kola ayrılmasına değinmek suretiyle, bu felsefi tabanın etno-sentrik (biz-merkezci) düşünce ile birleştiğinde neden saf milliyetçilik argümanları ile karıştırılabileceği gösterilmeye çalışılmıştır. Tartışma neticesinde iki kavramın amaç bakımından kesin olarak birbirinden ayrıldığı sonucuna ulaşılmıştır. Çalışma hazırlanırken ikincil kaynaklardan olmak üzere, yayımlanmış ve yayımlanmamış akademik çalışmalar ile bazı telif eserlerden yararlanılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Political Science |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | September 29, 2023 |
Published in Issue | Year 2023Volume: 15 Issue: 3 |