Suyu bu denli önemli yapan, insanlar için ikamesi mümkün olmayan, hayati öneme sahip bir madde olmasıdır. İşte bu nedenledir ki, günümüzde su kaynaklarında meydana gelen niteliksel ve niceliksel olumsuzluklar, onu günümüz çevre sorunları tartışmalarının önemli bir öğesi durumuna getirmiştir. Su kaynakları kısıtlıdır ve insan kaynaklı bir çok olumsuz etkiye maruz kalmaktadır. İnsanların hali hazırda sağlıklı suya erişememesi durumuna, bir de son yıllarda siyasi konjonktürün etkisiyle oluşan özelleştirme hareketleri de eklenince, suyun özelleştirilip özelleştirilemeyeceği konusu başlı başına bir mesele haline gelmiştir. Daha sonra literatürde önemli bir yer teşkil edecek su hakkı meselesi, tam bu noktadan hareketle; özellikle, sivil toplum kuruluşları, kamuoyu ve bilim insanları tarafından dile getirilmeye başlanmıştır. İnsanların içilebilir ve ekonomik olarak uygun olan suya ulaşabilme hakkına su hakkı denilmektedir. Bu bakımdan, su hakkının sağlıklı olmak ve ekonomik olmak üzere iki ayağının bulunduğu söylenebilir. Özelleştirme tartışmalarının genel olarak, su hakkının ekonomik boyutu içerisinde şekillendiğini söyleyebiliriz. Diğer taraftan, bu hakkın sağlıklı suya erişim ayağı, özelleştirme tartışmaları içerisinde görece daha geri planda yer almaktadır. Bu bakımdan, su hakkı tartışmalarının daha çok suyun ekonomik değeri ya da ekonomik olarak ulaşılabilir olma boyutu üzerinden yapıldığını söyleyebiliriz. Sağlıklı suya erişim konusunu ise, daha karmaşık bir alan olarak görülebiliriz. Suya kamusal bir değer atfedildiğinde, aşırı kullanım ve kendini finanse edememek gibi sorunları karşımıza çıkarabilmektedir. Su kaynakları üzerindeki baskının en aza indirilmesi, ve suya erişimin biz ve bizden sonraki nesillere aktarımının sağlanabilmesi adına ona etik bir değer atfetmek faydalı olabilir Suya etik bakış, su kaynaklarının tüm canlı ve cansız varlıklar için değerini anlamada ve gelecek kuşaklarca da kullanılmasına olanak verebilir. Bu çalışmanın amacı, su sorunun çözümünün su hakkı dahilinde değerlendirilip, bu kavrama etik ve su etiği bilincinin eklenmesini sağlayabilmektir
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Temmuz 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015Cilt: 7 Sayı: 2 |