Kültür genel anlamda,
bir grup insanın bireysel ve toplumsal yaşamlarını anlamada, düzenlemede ve
yapılandırmada kullandıkları inançlar ve değerler sistemi olarak
tanımlanabilir. Dünyada birçok farklı kültür bir arada varlık göstermektedir.
Küreselleşme sürecinde farklı kültürlerden insanların etkileşimi her geçen gün
artmaktadır. Üretimin ve ticaretin küreselleşmesiyle birlikte bir ürün bir
ülkede tasarlanmakta, birçok ülkede üretilmekte ve yüzlerce ülkede
pazarlanabilmektedir. Bu durumun bir sonucu olarak, sınırsız pazar ağı
olanağına kavuşan firmaların dış ticarette kültür faktörüne özel bir önem
vermesi gerekir. Uluslararası iktisat literatüründe kültürel benzerliklerin dış
ticareti pozitif yönde etkilediği görüşü benimsenmektedir. Ancak bu görüş kültürel
benzerliklere odaklı dış ticaretin pazarı oldukça sınırlandırdığı gerekçesiyle
eleştirilebilir. Bu çalışma kültürel farklılıkların da dış ticareti olumlu
yönde etkileyebileceğini iddia etmektedir. Kültürel farklılıkların yönetimi
firmalara bir ayrıcalık ve uluslararası ticarette bir üstünlük kazandırır.
Pazarın sınırlarını kaldırmak ve küresel ölçekte rekabet göstermek için
firmaların kültürel farklılıklar temelinde stratejiler geliştirmesi
gerekmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde iktisadi kalkınmanın temel
dinamiklerinden biri dış ticarettir. Kültürel farklılıkların yönetimi
firmaların dış ticareti hacmini geliştirdiğinden ülkenin iktisadi kalkınma
sürecine de dolaylı olarak katkı sağlaması kaçınılmazdır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İşletme |
Bölüm | Derleme Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018Cilt: 10 Sayı: 2 |